Çölyak Hastalığı ince bağırsağın, GLUTEN adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi, hassasiyetidir. Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulaf gibi tahıllar GLUTEN içerir.
Alınan gıda, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve VİLLUS çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak Hastaları glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar.
Beslenme yoluyla kana geçen glukoz, insülin hormonu eksikliğinde hücreler tarafından emilemez ve kan şekeri yükselir. Kan şekerinin kanda yükselmesine ‘hiperglisemi’ denir. Hiperglisemi teşhisi için 8 saatlik açlığı takiben yapılan kan şekeri normal değerinin 100-110 mg/dl olması gereklidir. Kandaki kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınmazsa ve yükseklik sürekli devam ederse iç organlarda ciddi yapısal hasarlara sebep olur. Diyabetin kan şekeri yüksekliğine bağlı olan belirtileri diyabetin klasik 3P belirtisi olarak adlandırılır. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir;
Bunların dışında sık görülebilecek diğer diyabet belirtileri arasında;
Yüksek kan şekerinin sinirlerde yaptığı hasara bağlı olarak özellikle ayak tabanlarında olmak üzere;
Kan şekeri yüksekliğinin yara iyileşmesini bozması sebebiyle geçmeyen yaralar da şeker hastalığı belirtisi olabilir.
Gestasyonel diyabet tedavisi sırasında ise anne adaylarının Kadın Doğum Uzmanı ve Endokrinoloji Uzmanı tarafından birlikte takip edilmesi önem taşır. Diyet ve egzersizle kontrol altına alınamayan hamilelik şekeri durumunda bebekte gelişebilecek riskleri engellemek için insülin tedavisi başlanmalıdır.
Eğitimi veren sağlık ekibine teşekkür ederiz